İnsanlığın iki milyon yıllık geçmişi olduğu düşünüldüğünde tarih boyunca sesleri algılayıp çözümleyerek değerlendirmiş, zaman içerisinde bunları bir anlatım biçimine dönüştürmüş ve hareket, jest ve mimiklerle kendini ifade etmeye çalışmıştır. Önceleri sözcükler ve sesler arasında işbirliği kurmuş ve iletişim metotlarını türetmiş, daha sonraları ise müziğe başvurarak sesini eğitmek ve geliştirmek yollarını aramış yüz yıllar boyu süren çabaların ve aşamaların sonunda da, ses tekniği ve eğitim metotlarını geliştirerek günümüze ulaştırmıştır. İnsan yaşamında bu denli öneme sahip olan müzik de her alan gibi eğitimle desteklenmekten eksik kalmıştır. Bu durum insanlara seslerinin eğitilmesi ve terbiye edilmesi gerektiğini öğretmiştir. İnsanlığın var oluşundan bu yana seslerini eğitme konusundaki çabaları birçok millet tarafından farklı girişimlerle çeşitlenmiştir. İlk şan çalışmalarının 4. yüzyıldan itibaren başladığını ve 16. yüzyılda opera sanatının doğuşu ile ses eğitimi konusunun daha da önem kazandığını söylenebilir. Betimsel olarak gerçekleştirilen bu araştırma ile ülkemizde ses eğitiminin günümüzde farklı eğitim kurumlarında nasıl işlendiği, içeriğinin neye göre belirlendiği, eksikliklerinin neler olduğu ve alınması gereken önlemlerin neler olduğunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ses eğitiminin günümüzde yer aldığı kurumlar olan eğitim fakülteleri müzik öğretmenliği bölümleri, devlet konservatuvarı opera-şan ve Türk müziği bölümleri, güzel sanatlar fakülteleri, örneklemini ise ses eğitimi alanında uzman öğretim elemanları oluşturmaktadır. Araştırmada araştırmacı tarafından oluşturulan ve açık uçlu sorulardan oluşan yapılandırılmamış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda Batı içerikli ses eğitimi derslerinde ana dilimizde okutulacak eserlerin az olduğu ve bireysel ders saatinin yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Eğitim Fakülteleri Müzik Bölümleri ve Güzel Sanatlar Fakültelerinde YÖK tarafından belirlenen ortak müfredat oluşturulduğu belirtilmiştir. Ancak ses eğitimcilerinin çoğunun müfredata uymak yerine kendi eğitim sistemini oluşturarak hocasından gördüğü gibi öğrencilerini yetiştiriyor olması da çıkan sonuçlar arasındadır. Türk müziği bölümlerinde ise bireysel ses eğitimi dersi ve ders saati genel bir müfredata sahip değildir. Her kurum kendi müfredatını oluşturmuş ve kendi belirlediği kadar ders saati olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ses Eğitimi, Şan, Ses Tekniği, Müzik eğitimi kurumları
|